Sosyal medya fenomenleri, takipçi kazanma uğruna doğru olup olmadığı belirsiz bilgileri yayarak büyük bir bilgi kirliliğine yol açıyor.

Sosyal medyanın hayatımızın her alanına nüfuz etmesiyle birlikte fenomenler ve fenomen olmaya çalışan bireyler, takipçi kazanmak adına çeşitli içerikler üretmeye devam ediyor. Ancak bu içeriklerin doğruluğu ve güvenilirliği sorgulanması gereken önemli bir konu haline gelmiştir.

Özellikle Instagram gibi platformlarda fenomenlerin tanıttığı web siteleri ve hizmetler hakkında tam anlamıyla bilgilendirme yapmadıkları gözlemlenmektedir. "Ücretsiz" olarak lanse edilen sitelerin aslında belirli bir süre sonra ücretli hale geldiği ya da gizli maliyetler içerdiği çoğu zaman belirtilmemektedir. Kullanıcılar, bu tür paylaşımlara güvenerek hizmetleri denemekte ve daha sonra maddi ya da manevi zarar görebilmektedir.

Bunun yanı sıra, gıda, bitkisel ürünler, kozmetik ya da el yapımı ürünlerin tanıtımı konusunda da ciddi bir sorun yaşanmaktadır. Fenomenler, herhangi bir kimyager, doktor ya da sağlık uzmanı olmamalarına rağmen, ürünlerin sağlık üzerindeki etkileri hakkında yanıltıcı bilgiler vermektedir. Üstelik bu ürünlerin sağlık bakanlığı veya ilgili yetkililerce onaylanıp onaylanmadığını belgelememekte, yalnızca kendi deneyimleri üzerinden genelleme yaparak geniş kitlelere ulaşmaktadırlar. "Ben yaptım, eşime kullandırdım, çok iyi sonuç aldık" gibi ifadeler, bilimsel bir temele dayanmayan, kişisel ve subjektif yorumlardan ibarettir. Bu durum, kullanıcıların sağlığını riske atmakta ve kamu sağlığı açısından ciddi bir tehlike oluşturmaktadır.

Ayrıca, sosyal medyada içerik üreticileri arasında yaygınlaşan "kopyala-yapıştır" yöntemiyle, doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerin hızla yayıldığını görmekteyiz. Bilgi kirliliğinin artmasının yanı sıra, fenomenler artık sadece yorum sayısını artırmak için "Yorum yap, sana siteyi söyleyeyim" gibi etkileşim odaklı taktikler uygulamaktadır. Bu da hem bilgiye ulaşımı zorlaştırmakta hem de kullanıcıları yanıltmaktadır.

Tüm sosyal medya kullanıcılarının bu tür içeriklere karşı dikkatli olması büyük önem taşımaktadır. Sosyal medya, bilinçli kullanılmadığında bireyleri yanlış yönlendirebilir, sağlıklarını ve maddi durumlarını riske atabilir. Yetkililerin ve ilgili kuruluşların, fenomenlerin sunduğu bilgileri denetlemesi ve kamuoyunu bilinçlendirmesi gerekmektedir. Aksi halde, bu kontrolsüz bilgilendirme furyası giderek daha büyük problemlere yol açacaktır.